Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Nevruz Bayramı Şenliği” bu yıl da büyük bir coşku ile gerçekleştirildi. Protokol konuşmaları ile başlayan etkinlik, Eğitim-Öğretim ve Dış İlişkiler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu’nun verdiği, “Türk Kültüründe Nevruz” adlı konferansla devam etti. Nevruz şenliği, ateş yakma ve demir dövme gösterisi, boyalı yumurta tokuşturma, halk oyunları, Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı gösterisi ve konserle sona erdi.
Etkinliklere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü, Kırgızistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömür Aliyev, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Elçin Allahverdiyev, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fazlı Polat, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bülbül, Prof. Dr. Erdal Zorba, Dr. Ahmet Bilal Dostbil, dekanlar, müdürler, öğretim üyeleri, daire başkanları, konuklar ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Nevruz demek, yeni gün demektir. Nevruz, Türklerin Ergenekon’da 400 yıl kapalı kalıp büyük yürüyüşe başladıkları gündür. Atalarımız büyük yürüyüşün ardından her zaman âleme nizam vermeye, mazlumun yanında, zalimin karşısında durmaya gayret etmiştir” dedi.
Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bugün bizler için çok önemli bir gün. Nevruz’a sahip çıkıp, gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Biz kendi geleneklerimizi Üniversitemizin bahçesinde yaşatmaya devam edeceğiz çünkü Nevruz Türk tarihinde ulu bir gün. Bu önemli programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’dan sonra konuşan Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Elçin Allahverdiyev, “Nevruz kışın bitip, baharın uyanışı demektir. Nevruz tüm Türk coğrafyalarında büyük bir coşku ile kutlanıyor” dedi. Nevruz’un Türk dünyasının kutsal bayramı olduğunun altını çizen Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Elçin Allahverdiyev, Azerbaycan’da da Nevruz’un her zaman kutlandığını sözlerine ekledi.
Açılışta söz alan Kırgızistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev, sözlerine herkesin Nevruz Bayramını kutlayarak başladı. Nevruz’un ilkbaharın habercisi olduğunu söyleyen Kırgızistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev, programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü ise, “Barışın, kardeşliğin ve birlikteliğin temsili olan Nevruz Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi. Üniversitemizde düzenlenen Nevruz Bayramı etkinliklerinde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Kemal Köprülü, programın gerçekleşmesi için verdiği destekten dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’a teşekkür etti.
Açılışta son sözü alan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün ise “Bugün Gazi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Nevruz Bayramı şenliğinde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Ergenekon’daki demir dağı eriten ateşin halen yandığını ifade eden Prof. Dr. Halis Aygün, “Nerede bir Türk varsa bizim yüreğimiz oradadır. Türk dünyası olarak hepimizin dili, özü ve kaderi birdir. Nevruz Bayramınız kutlu olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Türk Kültüründe Nevruz” adlı konferansı verdi. Toplumların milletleşme sürecinin oluşmasında ve gelişmesinde pek çok kültürel unsur bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Bayramlar toplumların kendi ortak inanç ve kültür çevrelerinden oluşturdukları, geçmişten aldıkları kültür mirasını belli kodlarla şekillendirerek bir nevi kültürler arası iletişim sağladıkları önemli kültür yansımalarıdır. Her bayram, toplumun kolektif şuur altında millî bir uyanış, duyuş, hissediş ve kültürler arası iletişimsel yeterlik sağlamada açık ve gizli görev üstlenmektedir” dedi.
Sözlü Türk kültürünün en önemli yapı taşlarından birinin de Nevruz olduğunu dile getiren Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Türkistan coğrafyasında, millî bayram olarak kutlanan nevruzun kültür tarihimiz açısından ve gelecek kuşaklara Türk kimliğinin, maddi ve manevi kültür değerlerinin anlatılmasında en önemli araçlardan biri olduğu aşikârdır. Bu sebeple 21 Mart’ta canlı olarak kutlanan Nevruz Bayramı’nın aslında Türk’ün öz bayramı (Ulustuŋ Ulı Küni/ Ulusun Büyük Günü) olduğunu vurgulamak ve anlatmak bizim en önemli görevimizdir” diye konuştu.
Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, şöyle devam etti: “Nevruz ve Nevruz Bayramı dünyanın dört bir yanında yaşayan Türk topluluklarında yoğun ve etkili bir şekilde kutlanmaktadır. Bugün dünyada Türklerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyalarda ağırlıklı olarak Türkistan’da 21 Mart Nevruz Bayramı kutlamaları, millî bayram hükmünde, eski Türk inanç dairesinde gerçekleşen birtakım uygulamaları ve motifleri de katarak canlı bir şekilde yapılmaktadır. Burada önemli olan toplumsal reflekstir. Evrensel olarak doğada uyanışın başladığı bu süreci anlamak, yaşamak, yaşatmak, geleceğe taşımak, nesiller boyu aktarımını sağlamak için Nevruz’u kendi kültürel havzasında kutlamak gerekir.”
Nevruz Bayramında yapılan hazırlıklardan da söz eden Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Öncelikle genel olarak Nevruz temizliği yapılır, insanlar kendi evlerinden başlayarak dışarıya doğru ulaşabildikleri her yeri temizlerler. Yapılan törenlerde, nevruza özel kıyafetlerini giyen Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen vd. Türk boylarındaki erkekleri, kadınları, genç kızları ve çocukları görmekteyiz. Ayrıca Selçuklular döneminden Osmanlılara geçen ve çine anber, gül yağı, vanilya, misk, tarçın, kişniş, lavanta ruhu, Afyon hülâsası katılarak yapılan bu kırmızı renkli macun önce padişaha sonra sırasıyla şehzâde, sultan, kadın efendiler, sadrazam ve diğer devlet ricaline sunulur ve karşılığında da Nevruziye Pişkeşi denilen hediyelerin verildiği bilinmektedir. Osmanlılar döneminde ayrıca çeşitli baharatların karıştırılmasıyla yapılan Manisa Mesir Macunu ve Nevruziyelik denilen çeşitli macunlar yapılarak dağıtılmaktadır.”
Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Nevruz ve Nevruz Bayramı Türklerin ve Türk kültürü havzasında yaşayan toplulukların ortak ve evrensel bir değeri olarak kutlanmaktadır. Gerek Türkiye’de gerekse Türk Cumhuriyeti ve Akraba topluluklarda Nevruz ve Nevruz Bayramı bizim en önemli kültür mirasımızdır. Bu mirasa sahip çıkıp, ortak Türk kültürünün inşasında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında hepimize önemli görevler düşmektedir diyor, sizleri en kalbî duygularımla selamlıyorum. Saygılar sunuyorum.”
Konferansın ardından Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız ve konuklar yakılan Nevruz ateşinin üzerinden hep beraber atladılar. Nevruz programında Fen Fakültesi Halk Oyunları ve Dansları Topluluğu (Seymen Yöresi), Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi (Yesevi Sanat Topluluğunun Gösterisi), Eczacılık Fakültesi Halk Dansları ve Oyunları Topluluğu (Siirt Yöresi), Hazar Azerbaycan Halk Dansları ve Sanat Topluluğunun Gösterisi, Fen Fakültesi Halk Oyunları ve Dansları Topluluğu (Antep yöresi), Gazi Eğitim Fakültesi Halk Dansları ve Oyunları Topluluğu (Konya Yöresi), Hazar Azerbaycan Halk Dansları ve Sanat Topluluğunun Gösterisi, Altay Okçuluk ve Savaş Sanatları Topluluğunun “Türklerin Ergenekon’dan Çıkışı” gösterisi, “Türk Güneşi Müzik Topluluğu” konser, Gazi Eğitim Fakültesi Türk Sanatları Topluluğu ise yumurta boyaması yaptılar.
Program, Rektörlük yerleşkesinde gerçekleştirilen etkinliklerin ardından Özbek Pilavı ikramı ile sona erdi.
Gazi’nin Çocukları Anıtkabir’de…
Üniversitemiz Eşli Dans Sporları Topluluğu Üyemiz Ceyda Girit Milli Sporcu Olmaya Hak Kazanmıştır
"Gazi Üniversitesi Ailesine Hoş Geldiniz" Programı Gerçekleştirildi.
Üniversitemizde 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü Etkinliği Gerçekleştirildi
Üniversitemize Yeni Kayıt Yaptıran Öğrencilerimize Yönelik Ankara Kültür Gezisi Gerçekleştirildi
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.